23 Nisan 2007

Malta

Şimdi, öncelikle Malta' dan başlayayım istedim... Çok kişi Malta' yı İtalya' ya bağlı sanıyor, oysa Malta bağımsız bir ada ülkesi. Hatta tek bir ada değil birden fazla adadan oluşuyor. Ancak bunların sadece ikisinde yaşam bulunmakta. Bunlar Malta ve Gozo tabii ki. Bir de Comino var ama orada sadece bir otel ve oteli işleten bir aile yaşamakta. 400 kilometre kare ve 400 bin nüfuslu adanın bir ucundan diğer ucu 20 kilometre. Yani haritalarda neden görünmediğini anlayabiliyorsunuzdur diye düşünüyorum :) . Yıllar boyunca, Bizanslılar, Araplılar, Normandiyalılar, Fransızlar ve İngilizlerin himayesine geçmiş, ve sonunda 1964 yılında bağımsızlığına kavuşmuş.
Bizimle, yani Osmanlılarla olan hikayesine gelince ki bu, Malta tarihinde çok önemli bir yere sahip. Rodos şövalyeleri, Osmanlılar tarafından Rodos' tan püskürtülünce onlar da Akdeniz' de başka bir adaya yani Malta' ya yerleşirler. Malta şövalyeleri aslında, Rodos Şövalyeleridir. 1551' de Turgut Reis, Gozo' yu ele geçirip, Gozo' luları kürek mahkumu yapar. 1565' te Kanuni zamanında, Malta' ya saldırılır ama Malta Şövalyelerinin yardımıyla, Osmanlı başarısız olur. Şu an halen başkent Valletta' yı çevreleyen surlar, Osmanlı saldırısından sonra inşa edilir. 1571' de Osmanlılar yeni bir saldırıda daha bulunurlar ancak sonuç yine başarısızdır. Bu tarihler, halen tüm tarih kitaplarında, ve turistik audio-visual gösterilerinde büyük yere sahiptir.
Günümüze gelince, Malta halen eski dokusuna sahiptir. Sarı taşlı (Malta' da çıkar), cumbalı (Arapların etkisi) evler, dar sokaklar. Yeni yeni eski binalar elden geçirilmekte, modern binalar yapılmakta. Tüm bunlarda, Malta' nın 2004' te Avrupa Birliği' ne katılmasının da etkisi büyük. Malta' da hiç bir şey yetişmediği gibi endüstrisi de olmadığı için en büyük geliri, kuşkusuz turizm. Buna İngilizce dil okullarını da eklemek lazım. Kışın kuzey ülkelerden gelen emekli turistler, yazın ise dil okullarına gelen gençler, Malta' yı doldurmaktadır.

Hiç yorum yok: