24 Aralık 2008

New Year's Resolutions...

Hımm bakalım ne kadarını gerçekleştirebileceğim...

  • İtalyanca öğrenmek
  • Html ya da web tasarım kursuna gitmek
  • Çok spor, az yemek
  • Blogumla daha fazla ilgilenmek ;)
Çok da değilmiş dileklerim..hadi bakalım...

21 Aralık 2008

Duvarlarınız boş kalmasın!

Wall mural/decal/sticker - anlayacağınız birden fazla isimli bu ürünler son dönem favorim. Dönem dediğim 6-8 aya tekabül etmekte :). Offline olarak hiç bir yerde bulamasam da online mağazalardaki ürünlere bakarak yetiniyorum. Sizde odalarınıza hareket katmak istiyorsanız bence her tarz eve ve odaya uygun bir sticker bulabilirsiniz.

Uygulaması çok kolay bu ürün için pürüzsüz bir duvara sahip olmak yeterli, tek yapmanız gereken arkasındaki yapışkan koruyucuyu çıkarıp dikkatlice duvara yapıştırmak. Üstelik bıktığınızda ya da taşındığınızda da kolayca sökülebilir. Aşağıdaki ürünler http://www.wzppu.com/, www.domestic.fr, www.fermlivingshop.us sitelerinden.



...Ve son olarak aklımın kaldığı aynalar...

24 Eylül 2008

Graffiti dediğin...

...böyle olur!

10 Eylül 2008

Konsept otolar


Arabanız eviniz ile uyumlu olsun :)


İki arabada Paris' te Citroen bayiisinde sergilenmekteydi. İlginç olan Citroen bayiisinde ev aksesuarları, oyun kağıtları, kırtasiye malzemelerinin de satılmasıydı. Şanzelize' de gezerseniz otomobil galerilerini gezmeyi unutmayın, çünkü oto fuarlarında göreceğiniz konsept araçlar, en futuristik modeller ve yarış otoları bu galerilerde sergileniyor.

22 Ağustos 2008

Oh la la Paris!

Aşk şehri, Fransız Devrimi' nin başlangıç yeri..daha bir sürü sıfat sayabilirim Paris için... ama işte gerçekler:
  • Ağustos' ta gidiyor bile olsanız, orası Kuzey Avrupa sayılır, yani soğuk
  • İnanın 1 hafta bile şehri gezmeye yetmeyecektir, şehir büyük
  • Fransızlar ukala olabilirler ama kesinlikle yabancılara yardımcılar
  • Tatil sezonunda gidiyorsanız, ne yaparsanız yapın ama her yere erken gidin
  • Boşuna uğraşmayın Louvre bir günde gezilemiyor
  • Bağdat caddesi, Şanzelize' den çok daha uzun ;)
  • Garip ama gerçek, Paris diğer Avrupa şehirlerine göre ucuz
  • Paris' nın "meşhur" Boulangerie' lerinden biri, yani bildiğimiz fırın. Fransızlarda en az Türkler kadar ekmeğe düşkün. Gitmeden okuduğum şey, Parislilerin bu fırınlardan ekmek alıp, şarküterilere gidip sandviçlik malzeme ve şarap alıp, Seine nehri kenarında piknik yapıyor olduklarıydı. Bende bunun hayaliyle gittim ama fos çıktı... Lüksemburg parkı, şehrin içinde şirin mi şirin bir park. Karşıda görülen de Lüksemburg sarayı.

    Sacre Coeur...masal gibi

    Louvre' un meşhur piramidi!

    Seine nehri kenarındaki sahafçılar...Fransızca bilseydim bir sürü kitap toplardım herhalde...ama benim gibi fransızca bilmeyenler için harika vintage kartpostallar, posterler, teneke kutular da satıyorlar...

    Bunlarda bir aylığına Seine nehri kenarına kurulan plajlar. Nehre girilemese de Parisliler deniz kıyısındaymış gibi güneşlenebiliyor, canlı müzik dinleyebiliyor, çocukları özel olarak kurulan havuza girebiliyor...

    EuroDisney

    Herkesin çocukluğundaki hayal dünyası nasıl mı olur? İşte böyle olur :)

    15 Mayıs 2008

    "Alıntı"

    "Bunlar cam arkasından sakal öperek hırka takdis etmede dindarlık var sandılar. İnsanın nefesinden şifa umdular. Medeni nikáhı eksik bulup imam nikáhında keramet aradılar. Tespih sayısında hikmet buldular. Günahları rakamlarla ölçtüler. Duaları sesli yaptılar. Merasimle ruhlarını tatmin ettiler. Böylelikle eşyanın hayatına sayıları tatbik etmekle muazzam bir dini matematik sistemi meydana çıktı. Bu matematiğe sadakat imamın şartı oldu. Dinden bütün ruh sıyrılarak kendisiyle hiç alakası kalmayan bir iskelete iman adı verildi."

    "Şimdi son yıllarda dini neşriyat serbest olunca ortaya öyle bozuk, öyle çürümüş bir maya çıktı ki. Bu neşriyatın cehalet, ticaret ve düşüklükten berbat bir eser verdiğini hiç çekinmeden söyleyeceğim. Bunlar yirminci asrın buhranlı hayatının, halli fikir ve felsefe meziyetlerine şiddetli muhtaç olan meselelerinin karşısına, ilkçağların insanlarını bile güldürecek bir iptidailikle çıktılar. Kimi küçük çocuklar için masal olacak meseleler bunların sermayesidir. Lakin esas meseleleri ticaret yapmaktır."

    Soner Yalçın' ın 11 Mayıs tarihli yazısından alıntıdır, aslen bu sözler İslam Felsefecisi Nurettin Topçu' ya ait.
    Ne yazık ki okuyup araştırmayan, önüne sunulanı sorgulamadan kabul eden insanların dindarlığı aynen ilk paragraftaki gibi onun bunun yöneltmesi ya da kandırması ile oluyor.